Ankara saldırısı bir büyük aklın yaptığı eylem olarak görülmelidir.

Dönem: 26 Yasama Yılı: 1 Tarih: 24.2.2016

MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Özellikle AKP’li arkadaşlarımın ve Hükûmetin dikkatine sunmak istediğim bir görüşüm var, düşüncem var. Ankara saldırısını, artık ne yazık ki bütün ülkemizin alıştırıldığı sıradan bir terör olayı gibi görmenin ve böyle değerlendirmenin son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Ankara saldırısı, elbette, topyekûn milletimize karşı ama özellikle devletin egemenliğine ve devletin aklına karşı, devletin varlığına karşı bir saldırıdır. Arkasındaki terör örgütü kim olursa olsun bir büyük aklın yaptığı eylem olarak görülmelidir. Ancak, ne yazık ki ne Sayın Cumhurbaşkanının ne Sayın Başbakanın ne de dün Sayın İçişleri Bakanının açıklamaları bunun böyle görülmediğini gösteriyor. Buna bu Meclisin topyekûn karşı çıkması ve bir an önce Meclis olarak sorumluluk alıp bir araya gelmemiz gerekiyor.
Teşekkür ediyorum.

Meram Belediyesi Bünyesinde Yaşandığı İddia Edilen Usulsüzlüklerin Araştırılmasını İstedi

6CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt Meram Belediyesi  Bünyesinde Yaşandığı İddia Edilen Usulsüzlüklerin Araştırılmasını için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’ndan Meclis Araştırması açılmasını istedi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Konya Meram Belediyesi’nin Emlak ve İstimlak Müdürlüğü ile İmar ve Şehircilik Müdürlüğü bünyesinde bir takım haksız uygulamalar ve usulsüzlük yapıldığı iddiaları dile getirilmekte, şikayetler tarafıma da iletilmektedir. Son olarak, Belediyenin Ulu Irmak Ali Hoca, Ulu Irmak Saka ve Fahrünisa mahallelerinde başlattığı kentsel dönüşüm projesi, belediyenin 300 metrekare arsaya 1 daire vermesi sebebiyle tepki çekmiş, bunun haksızlık olduğu iddiasıyla bölge sakinleri tarafından yapılan protesto eylemi kamuoyuna da yansımıştır.

Diğer yandan, Emlak ve İstimlak Müdürlüğü tarafından imar uygulamaları neticesinde vatandaştan aldıkları tapulara karşılık, belediye meclisi kararlarında bulunmamasına rağmen, 20 TL bedel alındığı, itiraz edenlere makbuz kesildiği, etmeyenlere karşılığında “alındı” belgesi verilmediği, İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce verilen imar çaplarında da arsa sahiplerinden bağış adı altında zorla para alındığı, aksi takdirde yapı ruhsatı verilmediği dile getirilmektedir. Aynı şekilde İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yapı kullanım izni almak isteyen yapı sahiplerinin dilekçelerini kabul etmediği, yapılarda hata olup olmadığına dair resmi belge vermediği söylenmektedir.

Bunların yanı sıra, Maliye adına tescil olması gereken araziler ile ilgili Meram Belediyesi adına tapu hazırlandığı, ruhsat işlemlerinde vatandaşların zarar uğratıldığı, belediye bünyesinde akrabalık ilişkilerine dayalı ve keyfi personel ve yönetici atamalarının yapıldığı, Meclisi kararı olmaksızın Belediye tarafından haksız devir ve satış işlemleri uygulandığı iddiaları da mevcuttur. Bu iddialara ilişkin şikayet dilekçeleri de ilgili kurum ve kuruluşlara sunulmuştur.

Meram Belediyesi bünyesinde yaşandığı iddia edilen usulsüzlüklerin araştırılması, varsa haksız kazanç elde eden kişi ve kurumlar ile zarar uğratılan kurum ve kişilerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. Ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

                                                                                                              Konya Milletvekili

 

 

 

Okullardaki İhtiyaç ve Eksikliklerin Giderilmesi için Soru Önergesi Verdi

5CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt Okullardaki  İhtiyaç ve Eksikliklerin  Giderilmesi için Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebiyle Soru Önergesi Verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

 

Bugün Anadolu’nun pek çok kentinde ve özellikle bağlı ilçe ve köylerdeki okulların çoğu, temel bakım ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmakta, kaynak yetersizliği sebebiyle,  okul yöneticileri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenen elektrik, su, doğalgaz giderlerinin dışındaki pek çok ihtiyacına kendileri kaynak bulmaya çalışmak zorunda kalmaktadır. Velilerden para toplayarak giderlerini karşılamaya çalışan okulların yanı sıra, öğretmenlerin kendi bütçelerinden harcama yapmakta oldukları söylenmektedir. Konya’nın pek çok ilçesi ve bağlı mahallerdeki okullarda da Türkiye’nin diğer pek çok kentinde olduğu gibi öğrencilerin eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan araç ve gereçler eksiktir. Bazı okullarda spor malzemeleri, kaynak kitap gibi eksiklikler bulunurken, bazı okullarda da masa sandalye dolap, kırtasiye malzemeleri, yardımcı kitap vb. ya da iç cephe boyası gibi ihtiyaçlar bulunmaktadır. Hatta okul yöneticileri ve öğretmenler okullarının ihtiyaçlarını karşılayabilmek için internet ortamındaki çeşitli web siteleri aracılığı ile yardım ve ihtiyaç taleplerini dile getirmektedir.

 

Bu bağlamda;

 

1)      Konya genelinde bakım ve onarıma ihtiyacı olan okul sayısı kaçtır?

2)      Konya genelinde demirbaş(masa, sandalye vb) ihtiyacı olan okul sayısı kaçtır?

3)      2015-2016 eğitim-öğretim yılı için Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne veya bağlı ilçe eğitim müdürlüklerine okulların ihtiyaç ve eksiklikleri doğrultusunda yapılmış kaç başvuru vardır?

4)      Başta fiziki ihtiyaçlar olmak üzere, söz konusu okullardaki ihtiyaç ve eksikliklerin giderilmesi için ne yapılması planlanmaktadır?

Tarihi Konya Lisesi’nde Başlatılan İnşaat Hakkında Soru Önergesi Verdi

meclis
CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt Tarihi Konya Lisesi’nde Başlatılan İnşaat Hakkında Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması talebi ile Soru Önergesi Verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

Bugünkü adıyla Konya Anadolu Lisesi, 1889 yılında idadi olarak eğitim vermeye başlamış,  zaman içinde Konya Erkek Lisesi, Konya Gazi Lisesi, Konya Lisesi ve son olarak Konya Anadolu Lisesi olarak eğitim vermeye devam etmiştir. Tarihi okulun binası geçtiğimiz yıllarda boşaltılarak, Yazma Eserler Müzesi’ne çevrilme girişimine maruz kalsa da, bu girişim sonuçsuz kalmıştır.

Gerek, mimarisi gerek 127 yıllık tarihi yapısıyla Türkiye’nin sayılı eğitim kurumlarından olan,  bünyesinde pek çok cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve bilim adamı yetiştirmiş olan okulda şimdilerde inşaat faaliyetleri başladığı, öğrencilerin eğitim gördüğü esnada Büyükşehir Belediye ekiplerinin fizik ve kimya laboratuarları ile kapalı spor salonunun bulunduğu binayı yıkma çalışmaları başlattığı tarafıma iletilmiştir.

Bu bağlamda;

1)      Tarihi Konya Lisesi’nin fizik ve kimya laboratuarları ile kapalı spor salonunun bulunduğu binada inşaat faaliyeti başlatılmasının sebebi nedir; neden eğitim-öğretimin sürdüğü bir dönemde çalışma yapılmaktadır?

2)      Yıkılan binaların yerine ne yapılması planlanmaktadır?

3)      Tarafıma da iletildiği üzere Konya kamuoyunda tarihi okul binasının akıbeti ile ilgili tedirginlik hakimdir. Okulun başka bir yere taşınacağı ve binanın okul statüsünden çıkartılarak başka bir amaç için kullanılacağı iddiaları doğru mudur? Büyükşehir Belediyesi ile bu yönde bir anlaşma yapılmış mıdır?

 

Şüpheli Asker Ölümleri ve Mobbing Soru Önergesi

7CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemi ile soru önergesi verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yaşanan mobbing ve intihar vakaları kamuoyunda sıklıkla gündeme gelmektedir. Son olarak 13 Ocak 2016 İzmir’in Bergama İlçesi’nde vatani görevini yapan bir erimiz, nöbette tüfekle yaşamına son vermiş, 26 Ocak 2016’da Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’nde Erzurumlu bir askerimiz intihar etmiştir. Özellikle son yıllarda büyük bir ivmeyle artan TSK’da intihar vakaları ve askeri personel üzerinde psikolojik baskı yaratan mobbing uygulamaları, ivedilikle çözüm bekleyen konular arasında yer almıştır.

Araştırmalar, TSK’daki lider personelin büyük bir kısmının, meslek hayatının bir döneminde mobbinge maruz kaldığına işaret etmektedir. Geçtiğimiz Mart ayında Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) tarafından düzenlenen TSK’da yaşanan intihar vakaları ve askeri personel üzerinde psikolojik baskı yaratan mobbing uygulamaları konulu panelin sonuç bildirgesine göre, TSK’da Mart 2015’e kadar olan son 10 yıllık süre içinde yaşanan intihar vakası, şehit sayısından fazladır. Mart 2015’e kadar son 10 yılda teröre verilen şehit sayısı 818’ iken, aynı süre içerisinde kışlalarda 934 asker intihar etmiştir.  
Diğer yandan, mobing mağduru askerlerin % 42’si hakaretten, %30’u dayaktan, %28’i orantısız cezalardan, %24’ü sağlık hizmeti alamamaktan, %14’ü aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan, %14’ü tehdit edilmekten, %7’si rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan, %7’si uykusuz bırakılmaktan şikayetçidir. 

 

Bu bağlamda;

  • Bakanlığınız verilerine göre, son 10 yıl içinde ve yıllar itibariyle TSK bünyesinde intihar eden asker sayısı kaçtır; rütbeleri nelerdir?
  • TSK’nın mevcut yapısının gözden geçirilerek, askerleri intihardan vazgeçirmek için sistem üzerinde gerekli değişiklikler yapılmasına yönelik çalışmanız bulunmakta mıdır?
  • Askeri okullarda psikoloji, sosyoloji ve insan hakları konularında hangi dersler ve ne sıklıkla verilmektedir?
  • TSK mensuplarına özellikle lider personel konumunda bulunan askeri personele mobbing konusunda meslek içi eğitim verilmekte midir?
  • Askeri Ceza Kanunun 110. Maddesin yer alan madunun şikayetnamesini saklamak veya geri aldıranlara, 111. Maddesinde yer alan hak edilmemiş ve müsaade olunmamış cezayı kasten verenlere ve 117. Maddesine yer alan maduna müessir fiil yapanlara öngörülen cezaların arttırılması için yasal düzenleme düşünülmekte midir?

 

Emniyet Kemeri Kullanımı Konusunda Toplumsal bilincin Oluşması İçin Meclis Araştırması İstedi

4

 

CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt emniyet kemeri kullanımı konusunda toplumsal bilincin arttırılması konusunda politikaların oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun sürücülerin ve yolcuların koruyucu tertibat kullanma zorunluluğunu düzenleyen 78. Maddesi, “Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur ve kullanma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehiriçi ve şehirlerarası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir” şeklinde hükmetmektedir. Kuralları ihlal eden sürücülere uygulanacak cezaların yer aldığı Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde de araçların türüne göre hangi koruyucu tertibatların kullanılacağına dair bilgiler yer almaktadır.

 

Ceza konusu ise, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 78/1-a maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, emniyet kemeri bulundurulması zorunluluğu olan araçlarda emniyet kemeri bulundurmamak veya kullanmamak, 2016 Yılı Trafik İdari Para Ceza Rehberine göre, 92 TL, erken ödemede 69 TL olarak belirlenmiştir.

 

Ne var ki, ülkemizde trafiğe çıkan pek çok sürücü, zorunlu olmasına rağmen, emniyet kemeri takmamakta, hem kendi hem de trafikteki diğer sürücülerin güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Her gün binlerce kazanın yaşandığı ülkemizde pek çok insan emniyet kemerini kullanmadığı için yaşamını kaybetmektedir. Her ne kadar, bu kayıpları önleyecek uygulamalara 2014 yılında geçilse de halen birçok sürücü, emniyet kemerini takmamakta ısrar etmektedir.

 

Oysa araştırmalar, ölümlü kazalarda emniyet kemeri kullananların % 24.8’inin hiç zarar görmeden kazayı atlatırken, emniyet kemeri kullanmayanlarda bu oranın % 6.3 olduğuna işaret etmektedir. Emniyet kemeri kullanımının arka koltukta meydana gelen ölüm ve yaralanmaların 2/3’nü ve ön koltuktaki ölümlerin ise % 6’sını önlediği saptanmıştır. Bütün ağır yaralanmalarda ise, arka koltuk emniyet kemerleri yaralanmanın şiddetini % 50 oranında azaltmaktadır.

 

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Eylül 2014 içinde gerçekleştirdiği ulusal çalışmanın neticesine göre ise, ülkemizde sürücülerin sadece %43.6’sı, ön koltuk yolcularının ise %35.9’u emniyet kemeri kullanmaktadır. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı trafik ekiplerinin yaptığı denetimlerde 2013 yılında 719.583 kişiye emniyet kemeri kullanmama cezası almışken, 2014 yılında 533.400 kişiye ceza verilmiştir.

Türkiye küresel trafik kazası ölümlerinin neredeyse yarısını oluşturan on ülke arasında yer almaktadır. Sıklıları, sağlık ve ekonomik sonuçları açısından trafik kazalarının halk sağlığı gündeminde öncelikli bir yeri olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün trafik kazasına neden olan 5 temel faktörü kask kullanmamak, emniyet kemeri takmamak, alkollü sürüş, aşırı hız ve çocuk koltuğu kullanmamak olarak açıkladığı ve ülkemizde emniyet kemeri kullanım oranının %50’lileri dahi yakalamadığı göz önünde bulundurulduğunda bunun bir tercih değil, zorunluluk olduğu bilinci yerleştirilmelidir.

 

Bu doğrultuda, emniyet kemeri kullanımı konusunda toplumsal bilincin arttırılması konusunda politikaların oluşturulması amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

Konya Milletvekili

 

 

Esnaf ve Sanatkarların Sorunları Hakkında Meclis Araştırması İstedi

3

 

 

CHP Konya Milletvekili Dr. M.Hüsnü Bozkurt esnaf ve sanatkarların büyük marketler ve AVM’ler karşısında başta rekabet olmak üzere, karşı karşıya kaldıkları sorunların araştırılması için meclis araştırması açılmasını istedi.

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Son yıllarda dünya genelinde alışveriş kültüründe giderek yaygınlaşan değişim gözlenmektedir. İnsanlar, alışverişin yanı sıra eğlence, sinema, sosyal etkinlik gibi imkanlar da sunduğu için sokak mağazalarından, büyük bir hızla açılan alışveriş merkezlerine yönelmişlerdir. Her ne kadar AVM’ler kalite, güvence, fiyat istikrarı, kayıt dışı ticaretin önlenmesi vb konularda önemli faydalar sağlasa da, sayılarının giderek artmasının ve plansız inşa edilmelerinin olumsuz sonuçları da bulunmaktadır.

Diğer yandan, Anayasamızın  “Esnaf ve sanatkarların korunması” başlıklı 173’üncü maddesi, “Devlet, esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.” şeklinde hükmetmektedir. Zira sınırlı öz sermaye ile çalışan ve sahibi oldukları küçük ticarethaneler ile hizmet sunan esnaf ve sanatkarlar, kentsel ticaretin en önemli aktörleri, ülke ekonomisinin de can damarıdır ancak; günümüzde baş etmek zorunda kaldıkları sorunların başında hızla ve denetimsiz şekilde açılan büyük marketler ve AVM’ler gelmektedir.  Şehir içlerinde plansız bir şekilde açılan AVM’ler bölgedeki esnaf ve sanatkarların sosyo-ekonomik yapısını etkilemekte, üretme ve işletme süreci zarara uğrayan esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmaktadır.

Her ne kadar her AVM’de esnaf ve sanatkarımıza en az yüzde 5 pay yer ayrılması zorunluluğu getiren 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 29 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olsa da esnaf ve sanatkarlar etkisini hissedemediklerini dile getirdikleri yasada eksiklikler bulunduğunu, kanunun beklentilerin karşılayamadığını, özellikle esnafa yer verilmesini öngören hükmün de işlerlik kazanabilmesi için elden geçirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Bu doğrultuda, esnaf ve sanatkarların büyük marketler ve AVM’ler karşısında başta rekabet olmak üzere, karşı karşıya kaldıkları sorunların ilgili temsilcilerin de görüş ve raporlarına başvurularak araştırılması ve gerekli yasal düzenlemelerin tespiti amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. Ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

    Konya Milletvekili

 

Esenboğa’daki aktarma çilesini Meclis Gündemine Taşıdı

1

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

 

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Binali Yıldırım tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

Konya Milletvekili

 

Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan dünyanın birçok şehrine direkt uçuş olmaması, pek çok kişinin mağdur olmasına sebep olduğu gibi, kentin Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti konumuyla bağdaşmamaktadır. Ankara’nın birçok ülke başkentiyle direkt seferi olmaması, bir başka deyişle İstanbul aktarmalı seyahat etme olanağı, sıklıkla sefer yapmak zorunda olan iş adamlarını, yabancı misyon temsilcilerini ve aileleriyle birlikte vatandaşları zor duruma sokmaktadır. Ankara’dan yurt dışına gitmek isteyenler, önce İstanbul’a uçmak ve ikinci aşama için beklemek zorunda kalmakta, bu durum ciddi zaman kaybı, yığılma ve aksamalara yol açmaktadır. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız Türkiye’ye gelirken aktarmalar yüzünden sıkıntı çektiklerini defaatle dile getirmektedir.

Bugün itibariyle İsveç’te yaşamakta olan 50 binin üzerinde Konyalı vatandaşımız, özellikle tatillerde ve yaz aylarında memleketlerine gelmek istedikleri zaman İstanbul aktarmalı uçuşların büyük sıkıntı yarattığını da tarafıma ayrıca iletmişlerdir.

 

Bu bağlamda;

  • Ankara Esenboğa Havalimanından, kaç ülke ve başkentine direkt uçuş bulunmaktadır?
  • Yaşanan mağduriyetler göz önünde bulundurulduğunda Ankara-Stockholm arası direkt sefer konulması planlanmaktadır? Planlanmakta ise, seferler ne zaman başlayacaktır?
  • Esenboğa Havalimanı’ndan yurt dışına direkt uçuşların artırılması, çevre iller ve ilçelerin de işine yaracak, Ankara ile hızlı tren bağlantısı olan kentlerde yaşayanlar, yurt dışına Ankara üzerinden gidebileceklerdir. Bu doğrultuda, hangi yurtdışı şehirler ile Esenboğa arasında direkt uçak seferi planlanmaktadır?

CHP’li Bozkurt: Tarihi Konya Anadolu Lisesi ranta mı kurban edilecek?

1CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Konya’nın en önemli simgelerinden olan tarihi Konya Lisesi’nin ranta açılacağı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın cevaplaması istemiyle önerge veren Bozkurt, eğitim-öğretim sürerken okulda başlatılan inşaat çalışmalarını ve Konya halkının endişelerini sordu.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, 1889 yılında idadi olarak eğitim vermeye başlamış, zaman içinde Konya Erkek Lisesi, Konya Gazi Lisesi, Konya Lisesi ve son olarak Konya Anadolu Lisesi olarak eğitim vermeye devam eden, gerek mimarisi gerek 127 yıllık tarihi yapısıyla Türkiye’nin sayılı eğitim kurumlarından olan lisenin geçtiğimiz yıllarda Yazma Eserler Müzesi’ne çevrilme girişimine maruz kaldığını hatırlattı. Bozkurt, bünyesinde pek çok cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve bilim adamı yetiştirmiş olan okulda şimdilerde inşaat faaliyetleri başladığına, Büyükşehir Belediye ekiplerinin fizik ve kimya laboratuvarları ile kapalı spor salonunun bulunduğu binayı yıkma çalışmaları başlattığına dikkat çekti.

KONYA LİSESİ OKUL STATÜSÜNDEN ÇIKARTILARAK BAŞKA AMAÇ İÇİN Mİ KULLANILACAK?

İnşaat faaliyeti başlatılmasının sebebini ve neden eğitim-öğretimin sürdüğü bir dönemde çalışma yapıldığını soran CHP’li Bozkurt, yıkılan binaların yerine ne planlandığını sordu. Bozkurt ayrıca, Konya kamuoyunda tarihi okul binasının akıbeti ile ilgili tedirginlik hakim olduğunu ifade ederek, “Okulun başka bir yere taşınacağı ve binanın okul statüsünden çıkartılarak başka bir amaç için kullanılacağı iddiaları doğru mudur? Büyükşehir Belediyesi ile bu yönde bir anlaşma yapılmış mıdır?” sorularını yöneltti.

Cumhuriyet

12 Şubat Tarihli Bazı Gazetelerde Çıkan Gerçek Dışı Haberler ile ilgili Basın Açıklaması Metnidir

Dr.-Hüsnü-Bozkurt1

BASIN VE KAMUOYUNA

Bugün bazı hükümet yanlısı basın yayın organlarında şahsım hakkında son derece mesnetsiz ve hedef değiştirmeye yönelik haberler yer almıştır. Üyesi olduğum Milli Savunma Komisyonu toplantısındaki açıklamalarım saptırılarak kamuoyunda asla kastım olmayan, telaffuz dahi etmediğim sözler üzerinden şahsım ve partim adına olumsuz algı yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bahsi geçen haberlerdeki gibi bölücü terör örgütü PKK mensupları için “Gerilla” ifadesi kullandığım tamamen asılsız olup, 11 Şubat 2016 tarihli komisyon tutanaklarında da sabit olduğu üzere, Güneydoğuda yaşanan olaylar hakkında kullandığım ve askeri bir terminoloji olan “Şehir gerillası savaşı” sözlerim, teröristlere “Gerilla” demişim gibi yansıtılmıştır.

Söz konusu haberlerin, partimizin 29 Temmuz 2015 günü, toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergemizi birlikte reddeden AKP ve MHP’nin 6 ay içinde teröre kurban verdiğimiz 300’e yakın şehidimizin vebalinin sorumluluğu ve suçluluk duygusuyla yapıldığı aşikardır.

“Çözüm Süreci” adı altında ülkemizi ayrıştıran, Habur’da davul zurnalarla teröristleri ülkeye sokan, bugün terörist dedikleri PYD’yi dün Ankara’da ağırlayan, Güneydoğuda hendekler kazılırken göz yuman, istikrar vaatleriyle ülke yönetme yetkisini isteyerek şehit ateşi düşmemiş bir karış toprak bırakmayan AKP’nin terörle mücadele konusundaki başarısızlığını, kökleri Ulusal Bağımsızlık Savaşı’ndan gelen CHP’ye ve milletvekillerine havuz medyası eliyle mal etme çabası ancak acz olarak açıklanabilir.

Hakkımda çıkan haberleri bir kez daha kesin bir dille reddediyorum.

Komisyon tutanaklarında da sabit olduğu üzere, toplantının son sözünü alarak teröristlere asla “Gerilla” demediğimi, sadece askeri bir terminoloji kullandığımı altını çizerek ifade etmeme rağmen, bu tür haberlerin yapılmasının basın özgürlüğü ve iyi niyetle bağdaşmadığını belirtiyor, kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunuyorum.

Saygılarımla
M. Hüsnü BOZKURT

CHP’li Bozkurt’tan iddialara yanıt geldi

ab4db1b4e2a4c22c_480x270CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, PKK’lılara “gerilla” dediği iddialarıyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt yaptığı açıklamada şöyle dedi:

Bugün bazı hükümet yanlısı basın yayın organlarında şahsım hakkında son derece mesnetsiz ve hedef değiştirmeye yönelik haberler yer almıştır. Üyesi olduğum Milli Savunma Komisyonu toplantısındaki açıklamalarım saptırılarak kamuoyunda asla kastım olmayan, telaffuz dahi etmediğim sözler üzerinden şahsım ve partim adına olumsuz algı yaratılmaya çalışılmaktadır.

Bahsi geçen haberlerdeki gibi bölücü terör örgütü PKK mensupları için “Gerilla” ifadesi kullandığım tamamen asılsız olup, 11 Şubat 2016 tarihli komisyon tutanaklarında da sabit olduğu üzere, Güneydoğuda yaşanan olaylar hakkında kullandığım ve askeri bir terminoloji olan “Şehir gerillası savaşı” sözlerim, teröristlere “Gerilla” demişim gibi yansıtılmıştır.

Söz konusu haberlerin, partimizin 29 Temmuz 2015 günü, toplumsal barışı tehdit eden artan terör olaylarının nedenlerinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasına ilişkin önergemizi birlikte reddeden AKP ve MHP’nin 6 ay içinde teröre kurban verdiğimiz 300’e yakın şehidimizin vebalinin sorumluluğu ve suçluluk duygusuyla yapıldığı aşikardır.

“Çözüm Süreci” adı altında ülkemizi ayrıştıran, Habur’da davul zurnalarla teröristleri ülkeye sokan, bugün terörist dedikleri PYD’yi dün Ankara’da ağırlayan, Güneydoğuda hendekler kazılırken göz yuman, istikrar vaatleriyle ülke yönetme yetkisini isteyerek şehit ateşi düşmemiş bir karış toprak bırakmayan AKP’nin terörle mücadele konusundaki başarısızlığını, kökleri Ulusal Bağımsızlık Savaşı’ndan gelen CHP’ye ve milletvekillerine havuz medyası eliyle mal etme çabası ancak acz olarak açıklanabilir.

Hakkımda çıkan haberleri bir kez daha kesin bir dille reddediyorum.
Komisyon tutanaklarında da sabit olduğu üzere, toplantının son sözünü alarak teröristlere asla “Gerilla” demediğimi, sadece askeri bir terminoloji kullandığımı altını çizerek ifade etmeme rağmen, bu tür haberlerin yapılmasının basın özgürlüğü ve iyi niyetle bağdaşmadığı belirtiyor, kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunuyorum.​

gerçek gündem