30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN

Başlıksız-3

CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt 30 Ağustos Zafer Bayramının 93. Yılı nedeniyle bir mesaj yayınladı.

Bugün, 30 Ağustos…

Bugün, Ulusal bağımsızlığımızın tarihe kaydedildiği ve dünyaya kabul ettirildiği gün.

30 Ağustos, Milletin azim ve kararı ile birlik ve beraberlik içinde yazdığı en büyük destandır.

30 Ağustos, Anadolu’nun yürekli, cefakar, vefakar, kadınlarının, erkeklerinin ve çocuklarının, din, ırk, mezhep bilmek ve bilse de gözetmeksizin hep birlikte emperyalist yedi düvel ve yerli işbirlikçilerine son tokadı attıkları gündür.

Bugün o şerefli günün 93. Yıl dönümü…

Bugün batılı, beyaz, Hıristiyan dünya efendilerinin mazlum milletler karşısındaki ilk yenilgilerini aldığı gündür.

Bugün, TÜRK’ ün esaret zincirlerinden kurtulduğu, Sevr’in tarihin çöp sepetine atıldığı ve TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’nin ilan edildiği gündür.

Bugün, isteseler de istemeseler de Mustafa Kemal Paşa’nın ATATÜRK olduğu gündür.

Bugün O büyük dahinin, yüce bir ruh ile kazanılan zaferi, Ulusuna BAYRAM olarak armağan ettiği gündür.

Büyük ATATÜRK’ün BÜYÜK ZAFERİN 3. Yıl dönümünde söylediği gibi, bugün de

“EFENDİLER VE EY MİLLET, İYİ BİLİNİZ Kİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİTLER, MENSUPLAR MEMLEKETİ OLAMAZ. EN DOĞRU VE EN HAKİKİ TARİKAT, TARİKAT-I MEDENİYYEDİR.”

Emperyalizme karşı topyekün direnen bir halkın tüm dünyanın adından övgü ile bahsettiği bir destanı yazışının 93. yılı, 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI TÜM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN.

Dr. Mustafa Hüsnü Bozkurt

CHP Konya Milletvekili

ÇANAKKALE ve TEKİRDAĞ ÇALIŞMALARIMIZ

manşet

CHP Konya Milletvekili Dr. Mustafa Hüsnü Bozkurt ve CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nur Çanakkale ve Tekirdağ’da temaslarda bulundurlar.

Manisa Milletvekilimiz sevgili Mazlum Nurlu kardeşimle birlikte gerçekleştirdiğimiz 3 günlük Çanakkale Tekirdağ programımızı dün öğleden sonra ve bugün tüm gün sürdürdüğümüz çalışmalarımızla tamamladık, dönüş yolundayız. Tekirdağ’ da da tıpkı Çanakkale’ de olduğu gibi olağanüstü bir ilgi ve misafirperverlikle karşılandık, ağırlandık, dolu dolu bir program gerçekleştirdik ve uğurlandık. İl Başkanımız Sayın Şeref Çetin’ e, Milletvekillerimiz Sayın Emre Köprülü ve Candan Yüceer‘ e, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Albayrak’ a, Süleymanpaşa Belediye Başkanımı Sayın Ekrem Eşkinat’a, İl Sekreterimiz Meltem Dağlı Dülger ve İl yönetimimize, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarımız ve Üyelerine, İlçe Başkanlarımıza, yerel seçimde tüm Belediye başkanlıklarını kazanarak 12-0 lık bir başarıya imza atıp Türkiye rekoru kıran, genel seçimlerde 3 Milletvekili çıkaran ve tekrar seçimde 4 leyeceğine inanan TÜM TEKİRDAĞ CHP ÖRGÜTLERİ PARTİ EMEKÇİLERİNE en içten şükran duygularımı iletiyor, her birine SAYGI ve sevgiler sunuyorum.

Tekirdağ’da Taşıyacılar Birliği Kooperatifi üyeleriyle sohbet ettik.

Tekirdağ ziyareti kapsamında Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Sayın Ali Rıza Eti ile birlikteyiz.

 Tekirdağ Süleymanpaşa Ziraat Odası Başkanı Sayın İmdat Saygı’yı ziyaretteyiz.

Tekirdağ çalışmaları kapsamında Tekirdağ Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Sayın Sami Kayın’ı ziyaret ediyoruz.

 

Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi bünyesindeki Mutlukent Aş tarafından işletilen çay bahçesinde vatandaşlarla sohbet ediyoruz.

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Kadir Albayrak’ı makamında ziyaret ediyoruz.

Tekirdağ çalışmalarımız kapsamında Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Cengiz Günay’ı makamında ziyaret ettik.

Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası’nda İl örgütümüzle bir araya geldik. Il Başkanımız Sayın Şeref Çetin’in ev sahipliğinde Manisa Mİlletvekilimiz Sayın Mazlum Nurlu, İlçe başkanlarımız, gençlik ve kadın kolları temsilcilerimizle seçim sürecini ve parti politikalarımızı değerlendiriyoruz.

Manisa Milletvekilimiz Sayın Mazlum Nurlu ve İl Başkanımız Sayın Şeref Çetin ile birlikte önce Süleymanpaşa Belediye Başkanı Sayın Ekrem Eşkinat’ı makamında ziyaret ettik ardından Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Albayrak’ın da katılımıyla Süleymanpaşa Belediyesi’nin organize ettiği sergi açılışına katıldık

Çanakkale Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan’ı makamında ziyaret ettik.

Çanakkale İl Başkanlığı’ndayız. Çanakkale Milletvekili Sn. Muharrem Erkek ve İl Başkanı Sn. Hamza Karagöz’ ün ev sahipliğinde Manisa Milletvekilimiz Sn. Mazlum Nurlu, ilçe başkanları ve Kadın Kolları temsilcilerimizle 7 Haziran sonrası yaşanan süreci ve seçim kararını değerlendiriyoruz.

Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi’ni ziyaret ediyoruz

ÇASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erdal Akarsu’yu ziyaret ediyoruz.

 

Çanakkale Barosu Başkanı Sayın Bülent Şarlan’ı makamında ziyaret ediyoruz.

Çanakkale ziyaretimiz kapsamında Milletvekilimiz Sayın Muharrem Erkek, Belediye Başkanımız Sayın Ülgür Gökhan ve İl yöneticilerimiz ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğini ziyaret ettik.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) Mağduriyeti Hakkında Soru Önergesi Verdi

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması  istemiyle TBMM Başkanlığına Soru Önergesi verdi.

meclis

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

 

Bilindiği üzere Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP), üniversitelerin bilim ve teknoloji üretme kapasitesinin arttırılması ve program dahilindeki kişilerin araştırma görevlisi olarak üniversitelere atanmasını sağlamaktadır. Program, 2010 yılına kadar DPT ortaklığı ile ODTÜ önderliğinde yürütülmüş, sonrasında 2010 yılında itibaren YÖK’ün koordinasyonuna girmiştir.

YÖK, 14.05.2015 tarihli Genel Kurul kararları kapsamında ÖYP atamalarında “Alan Sınavı” uygulaması getirmiş ve sınavın Temel Tıp Bilimleri Bölümü ile Temel İslam Bilimleri Bölümlerinde yapılacağını açıklamıştır. Nitekim 07-08-09-10.07.2015 tarihlerinde bahsi geçen bölümlerde sınav yapılarak bu kadrolara yerleştirme işlemleri de tamamlanmıştır. Ne var ki kurumun “Alan Sınavı” kararı, pek çok kişinin atamaların objektif olamayacağı endişesi ile tepkisini çekmiş, sözlü mülakat sürecinin torpile ve usulsüzlüklere zemin hazırlayacağı görüşü hakim olmuştur.

 

Bu bağlamda;

  • Kamuoyundaki tepkiler üzerine YÖK’ten yapılan açıklamada, atamalarda “Alan Sınavı” getirilmesine “Üniversitelerden gelen yoğun talep” gerekçe gösterilmiş ve sınavın üniversitelerin ilgili bilim alanlarında görevli öğretim üyeleri tarafından nesnel ve objektif kriterler çerçevesindeyapıldığı” dile getirilmiştir. Atamalardaki soru işaretlerini kaldırmak için ve herhangi bir yasal hak arama sürecinde kullanılmak üzere tüm sözlü sınavların kamera kaydı altına alınması düşünülmekte midir?
  • YÖK’ün alan sınavı kararına kadrolaşma şüphesi ile yaklaşan Eğitim Sen Sendikası, 16.06.2015 tarihinde Danıştay’da dava açılmıştır. Yargı süreci devam ederken, Temel İslam Bilimleri ve Temel Tıp Bilimleri alanlarında 7 ila 10 Temmuz tarihleri arasında sınav gerçekleştirilmesinin hukuki dayanağı nedir?
  • Sınav sonuçlarına itiraz etmek isteyenlerin suratına telefon kapatıldığı, tehdit edildikleri iddiaları kamuoyuna yansımıştır. İddialar doğru mudur; araştırılması planlanmakta mıdır?
  • YÖK’ün rektörlüklere 7 Ağustos tarihinde ulaşan yazısında hangi bölümlere alan sınavı uygulanması gerektiğini sorulmuş ve 10 Ağustos tarihi ne kadar görüşlerini açıklamaları istenmiştir. Ne var ki, tanınan süre hafta sonuna denk geldiği için ilgili bölümler fikir belirtme şansına dahi sahip olamamıştır. Enstitü memurlarının tüm alanlarda sınav yapılması gerektiği beyanında bulunduğu doğru mudur; gerekli çalışmaların yapılabilmesi için neden yeterli süre tanınmamıştır?
  • On binlerce akademisyen adayı, bu yıl farklı olarak Temmuz ayında atama olmaması ve bununla ilgili birkaç gün öncesine kadar açıklama yapılmaması gerekçesi ile YÖK tarafından 3 ay boyunca oyalandıklarını, hem maddi hem de manevi zarara uğradıklarını dile getirmiştir. YÖK’ten yapılan son açıklamada ise, “2015 yılı Eylül ve Ekim aylarında, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Mühendislik, Mimarlık, İletişim, Felsefe, Psikoloji ve Hukuk alanlarında alan sınavı yapılmasına kararı verildiği, başka alanlarda da alan sınavı yapılıp yapılmayacağına YÖK Yürütme Kurulu’nun karar vereceği, ilaveten alan sınavı yapılmayacak bilim alanlarında yerleştirmelerin Aralık ayı  içinde yapılacağı ifade edilmiştir. Yaşanan mağduriyetler göz önünde bulundurulduğunda, alan sınavı yapılmayacak bölümlerin bir an evvel açıklanması ve atamaların Aralık ayına kalmadan gerçekleşmesi düşünülmekte midir?

 

Basında Kasım Atamalarında 20 Bin Kadro İçin Kanun Teklifimiz

Kasım Atamalarında 20 Bin Kadro İçin Kanun Teklifimiz Ulusal ve Yerel Basında geniş şekilde yer aldı.

basında

Kanun teklifimizi internet medyasında yayınlayan siteler;

Chp.org.tr

Milliyet.com.tr

Gerçek Gündem

Eğitim Haberci

Ajans Kamu

Haber3

Hakimiyet

Haber Bölge

Sıcak Haber

Beyaz Gazete

HaberFx

2Haber.com

Akit Haber.com

Haberler.com

2016 Kpss.net

Ege Medyası

Son Gündem

Kamuajans.com

CHP’li Bozkurt’tan Kasım Atamalarında 20 Bin Kadro İçin Kanun Teklifi

Geçtiğimiz haftalarda sayıları 3,5 milyonu bulan KPSS mağdurunun kadro sıkıntısını Meclis gündemine taşıyan ve merkezi mülakat sistemi, yetersiz kadro gibi konuların araştırılması için önerge veren CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, kasım ayında 20 bin lisans ve önlisans mezununun atanması için kanun teklifi verdi.

meclis

 

Geçtiğimiz haftalarda sayıları 3,5 milyonu bulan KPSS mağdurunun kadro sıkıntısını Meclis gündemine taşıyan ve merkezi mülakat sistemi, yetersiz kadro gibi konuların araştırılması için önerge veren CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, kasım ayında 20 bin lisans ve önlisans mezununun atanması için kanun teklifi verdi. Teklifin gerekçesinde Haziran 2015/1 atamalarında verilen 9 bin 600’ü sağlık personeli olmak üzere 13 bin 213 kadronun atanmayı bekleyen memur adayları için büyük hayal kırıklığı olduğunu belirten CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, pek çok kurumun merkezi atamadan çıkartılmasının da mağduriyetleri katladığını ifade etti. Bozkurt, memur adaylarının kasım ayı atamalarında kamuda tatmin edici sayıda kadro beklediğini ifade ederek, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerde istihdam edilmek üzere teknik hizmetler ve genel idare hizmetleri sınıfından ön lisans ve lisans mezunlarına 20 bin adet memur kadrosu açılmasını istedi. 

-Kanun Teklifi-

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

 

Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ve gerekçesi ekte sunulmuştur.

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

Konya Milletvekili

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GENEL GEREKÇE

 

 

2014 Kamu Personeli Seçme Sınavına girmiş 1.128.032 lisans, 779.314 ön lisans ve 1.683.696 ortaöğretim mezunu olmak üzere 3,5 Milyon memur adayına, Kasım 2014/2 atamasında 5067 kadro verilmiştir. Aynı şekilde Haziran 2015/1 atamalarında verilen 9600’ü sağlık personeli olmak üzere 13 Bin 213 kadro, atanmayı bekleyen memur adayları için hayal kırıklığı yaratmıştır.  Bunlara ilaveten birçok kurumun merkezi atamadan çıkartılması mağduriyetleri iki katına çıkarmıştır. Yıllarca okuyup, büyük maddi ve manevi emeklerle KPSS’ye hazırlanan adayların bir diğer önemli sorunu da, kamu personeli alımında uygulanan mülakat sistemidir. Pek çok kişi, KPSS neticesinde yüksek puan aldıkları halde merkezi atama yerine, mülakata tabi tutulmakta ve böylelikle adayların memurluk umudu azalmaktadır.

Netice itibariyle memur adayları, atamalardaki mağduriyetlerin giderilmesini beklemektedir. ler.

Bu kanun teklifi ile, KPSS Kasım 2015 atamalarında KPSS mağdurlarına 20 bin kişilik kadro açılması öngörülmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

GENEL KADRO VE USULÜ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

 

 

MADDE 1- 13/12/1983 tarihli ve 190 Sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 20- Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerde istihdam edilmek üzere teknik hizmetler ve genel idare hizmetleri sınıfından dokuzuncu ve onuncu derecede 20.000 adet memur kadrosu ihdas edilmiştir. Bu kadroları, hizmet sınıfı ve derece değişikliği yapmak suretiyle idarelerden uygun görülenlere tahsis etmeye Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir.”

MADDE 2- 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 42- 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 17 nci maddesi kapsamında ihdas edilen kadrolar 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanununun sınırlamalarına tabi olmaksızın 31/12/15 tarihine kadar doldurulur.”

MADDE 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

 

 

 

 

 

Geçtiğimiz Hafta Şehit Düşen Polis Müdürümüz Beyazıt Çeken’in Şehit Düşmesinde Görevi İhmal Olup Olmadığını Sordu

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına Soru Önergesi verdi.

13

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

 

İstanbul Sultanbeyli’de geçtiğimiz hafta Fatih Polis Merkezi’ne gece saatlerinde bombalı saldırı düzenlenmiş, 3′ü polis 10 kişinin yaralandığı olayın sabahında olay yerinde inceleme yapan polislerin üzerine bu kez ateş açılması sonucu, İstanbul Emniyeti’nde görevli Bomba İmha ve İnceleme Şube Müdürü Beyazıt Çeken şehit olmuştur. Çeken’in şehit düştüğü saldırı ile ilgili ihmaller olduğu kamuoyuna yansıdığı gibi, şehit evine yaptığım ziyarette aile bireylerince de tarafıma iletilmiştir.

Bu bağlamda;

  • İlksaldırının ardından karakola yakın noktalarda gerekli aramaların yapılmadığı, bu nedenle şehit polisin hedef haline geldiği iddia edilmektedir. Henüz birkaç saat öncesinde 3’ü polis, 7’si sivil olmak üzere 10 kişinin yaralandığı bir saldırı yaşanmışken,  görevi olay yerini incelemek olan Beyazıt Çeken’in güvenle çalışabilmesi için olası tüm saldırı ihtimallere göz önünde bulundurularak olay yerinde neden gerekli önlemler alınmamıştır? Kamuoyuna da yansıyan ihmal iddialarının titizlikle incelenmesi için ilgili birimlere talimat vermeyi düşünüyor musunuz?
  • Milli İstihbarat Teşkilatı’nın İstanbul’da bomba yüklü araçla saldırı olacağını emniyete bildirdiği ancak kullanılacak araç ve plakasını paylaşmadığı dolayısıyla İstanbul Emniyeti’nin aracı bulamadığı belirtilmektedir. MİT’in saldırıda kullanılan aracın plakasını ilgili birimlere bildirmemesinin gerekçesi nedir; istihbarat zafiyeti mi mevcuttur?
  • Fatih Polis Merkezi Amirliği’nde 120 polisin görev yaptığı ancak buna rağmen merkezde sadece 10 adet çelik yelek olduğu dile getirilmektedir. Bir diğer iddia da merkezde 3 ayı aşkın süredir delil toplama poşetlerinin olmadığı yönündedir. İddialar doğru mudur? Doğru ise gerekçesi nedir? 

Şoför Esnafının ve Taşımacılık Yapan Firmaların Mağduriyetinin Giderilmesi için Önerge

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt,  Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Feridun Bilgin tarafından  tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına Soru Önergesi verdi.

12

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Feridun Bilgin tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

Bilindiği üzere Ulaştırma Bakanlığı, ticari araçlar ile gerçek ve tüzel kişilere yolcu ve yük taşıması için çalışma iznini düzenleyen yetki belgeleri vermekte, bu belgeler türlerine göre de ayrılmaktadır. Yurt genelinde en çok kullanılan belgeler arasında, yurtiçi eşya taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilen ve taşımanın şekline göre türlere ayrılan K belgeleri yer almaktadır. Ticari amaçla uluslararası eşya taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere ise C türü belgeler verilmektedir. İlaveten R türü belgeler de ticari amaçla yurtiçi ve uluslararasında taşıma işleri organizatörlüğü yapacak tüzel kişilere verilen belge türüdür. Ne var ki, belgeler ile yetki ve izinleri yasal olarak sınırlandırılan şoför esnafının ve taşımacılık yapan firmaların mağdur olduğuna yönelik tarafıma pek çok şikayet iletilmiştir.

 

Bu bağlamda;

 

  • Nakliye firmalarının ve komyoncu esnafının en önemli şikayetlerinden biri yurt içi taşıma yetkisine sahip K1 belgelerinin yüksek fiyatla satılıyor olması ve belgenin devrinin mümkün olmamasıdır. K belgelerinin satışının tamamen iptali ya da cüzi bir meblağ karşılığında verilmesi düşünülmekte midir?

Belgelerin başka birine devrine ya da satışına imkan veren bir düzenleme yapılmasına yönelik bir çalışmanız var mıdır; yapılması planlanmakta mıdır? K belgelerinin kaldırılarak yerine “plaka tahdidi” uygulaması getirilmesi seçeneği düşünülmekte midir?

  • K tipi belgelerin K1, K2, K3 şeklinde ayrılması esnafı mağdur etmektedir. Örneğin ev eşyası taşınması için verilen K3 belgesine sahip bir kamyon şoförü, başka bir kente ev eşyası götürmüş ve gelirken de ev veya büro eşyası dışında bir ürün yüklemiş ise, kendisine ceza uygulanmaktadır. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için K türü belgeleri tek ürün altında toplamaya yönelik bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
  • Tarafıma iletilen bir diğer iddia, C2 belgesine sahip uluslararası firmaların bu belgeyi çıkış amacına uygun olmayan şekilde kullanıldığı yönündedir. Bu firmaların K1 belgesi alamamış yük taşıması yasak olan Kamyon, Damperli Kamyon, Kasalı Tırlar ve firmalarla aylık kiralama sözleşmesi yaparak haksız rekabete yol açtığı dile getirilmektedir. Ortaya çıkan bu mağduriyetin giderilmesi için yasal bir düzenleme getirilmesi düşünülmekte midir?
  • Ticari amaçla uluslararası eşya taşımacılığı yapma yetkisi olan C belgeli gerçek ve tüzel kişilerin yurt içinde de faaliyet göstermesi, K1 belgeli kişi ve firmaları mağdur etmektedir. C2 taşıma belgesi olan araç sahiplerinin, yurt dışından ucuz akaryakıt alarak yurt içinde eşya taşıması, K1 belgeli kamyoncu esnafını rekabet edemez hale getirmiştir. C2 yetki belgeli araçlar yüksek kapasiteye sahip olduğu için 4-5 kamyonun taşıyabileceği yükü tek seferde taşıyarak diğer esnafın esnafının iş yapma olasılığını düşürmektedir. Bu sebeple C2 belgelerinin yetki alanının sınırlandırılması düşünülmekte midir?
  • R1 yetki belgesine sahip olmak için en az birer adet üst düzey yönetici ve orta düzey yöneticinin mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaları veya bu nitelikleri haiz kişi veya kişileri istihdam etmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra R1 yetki belgesi sahipleri, eşya taşımalarında teslim alma noktası ile teslim etme noktası arasında makul bir taşıma ve teslimat süresi taahhüdünde bulunmak ve taahhüt ettikleri süre içinde eşyayı yerine ve alıcısına ulaştırmakla yükümlüdürler. İlaveten R1 yetki belgesine sahip olmak için başvuruda bulunanlarda oda ve vergi kaydı, en az 150.000 Türk Lirası sermaye ve bu işe elverişli bağımsız bir büronun kullanım hakkına sahip olma şartları istenmektedir. Belgenin fiyatı da 300 Bin  TL civarındadır. Ne var ki, bu belgeye sahip olmak için yukarıda sayılı ve başkaca şartı yerine getirecek yeterlilikte olma zorunluluğuna karşın sadece Selçuklu/Konya kamyon garajında bile faaliyet gösteren 250 nakliye firmasından 4’ünün belgesi vardır. Bu sorun sadece Konya’da değil, Adana, Mersin, İzmir, İstanbul gibi lojistik ve nakliye firmalarının ağırlıklı faaliyet gösterdiği illerde de aynıdır. Belge yetki alanındaki iş tanımını yapma ve fatura kesme hakkına sahip olan sadece R belgeli firmalar iken, belgesi dahi olmadan işlem yapan çok sayıda “merdiven altı” diye tabir edilen firma, haksız rekabete yol açmaktadır. Konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı’na çok sayıda şikayet ve mağduriyet başvurusu yapılmasına rağmen, yetkililerden bugüne değin olumlu bir yanıt alınmadığı bilgisi de ayrıca tarafıma iletilmiştir. Bakanlığın bu başvuruları değerlendirmemesinin ve gereğini yapmamasının gerekçesi nedir? Denetim mekanizmasının düzgün işlemediği iddiaları doğru mudur? Yukarıda bahsi geçen mağduriyetlerin giderilmesi için ne yapılması planlanmaktadır? Bugüne değin Türkiye genelinde R belgesine sahip olmadıkları halde, belge yetki alanındaki faaliyetleri yürüten kaç firmaya ceza kesilmiştir?   

İşçilerin Alamadıkları Maaşlarını Sordu

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına Soru Önergesi verdi.

11

 

 

 

 

 

 

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

Konya Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçilerin maaşlarını alamadığı tarafıma iletilmiştir. Karayolları bölge müdürlüğü yetkilileri, işçilerin Hakedişlerinin hazırlandığını ancak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan ödenek gelmediği için işçilerinin maaşlarının ödenemediğini dile getirmektedir. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri de Maliye ve Kalkınma Bakanlıklarına bağlı ilgili birimlerden (Cari Ödenekler ve Yatırım Programı ) kendilerine ödenek gelmediği için ödeme işlemini gerçekleştiremediklerini belirtmektedir. Üstelik bu sorunun sadece Konya ili ile sınırlı olmadığı, ülke genelinde tüm ödeneklerin sadece yarısının geldiği ve böylelikle işçilere ödeme yapılamadığı ifade edilmektedir.

Bu bağlamda;

  • Konya Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçilerin maaşlarının ne zaman ödenmesi planlanmaktadır?
  • Konya başta olmak üzere, ülke genelindeki kaç bölge müdürlüğünde ve kaç işçinin maaş ödemesi yapılmamıştır?
  • Tarafıma iletilen ve yukarıda bahsi geçen açıklamalara istinaden, ilgili Bakanlıklarda işçilerin maaşlarını karşılayacak ödenek olmadığı doğru mudur?

 

Nakliyecilerin sorunları TBMM’de

Bozkurt, taşıma yetki belgeleri yüzünden haksız rekabet yaşayan esnafın sıkıntılarının çözümü için önerge verdi.

husnu

 

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, kamyon şoförleri ve Nakliyeci esnafının sorunlarını Meclis’e taşıdı. Bozkurt, taşıma yetki belgeleri yüzünden haksız rekabet yaşayan esnafın sıkıntılarının çözümü için önerge verdi.

Bozkurt Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin’in yanıtlaması istemiyle hazırladığı önergede , özellikle C2 belgesine sahip uluslararası firmaların bu belgeyi çıkış amacına uygun olmayan şekilde kullanması sebebiyle K1 belgesine sahip esnafın yaşadığı mağduriyeti dile getirdi.

Önergesinde ayrıca, K1 belgelerinin yüksek fiyatla satılıyor olmasının ve belgenin devrinin mümkün olmamasına dikkat çeken Bozkurt, K belgelerinin satışının tamamen iptalinin ya da cüzi bir meblağ karşılığında verilmesinin mümkün olup olmadığını, belgelerin başka birine devrine ya da satışına imkan veren bir düzenleme yapılmasına yönelik bir çalışma yapılıp yapılmadığını sorarak, K belgelerinin kaldırılıp yerine “plaka tahdidi” uygulaması getirilmesi önerisinde bulundu.

K tipi belgelerin K1, K2, K3 şeklinde ayrılmasının da mağduriyet yarattığını ifade eden CHP’li Bozkurt, K türü belgeleri tek ürün altında toplamaya yönelik bir çalışma yapılmasının düşünülüp düşünülmediğini sordu.

C2 belgesine sahip uluslararası firmaların bu belgeyi çıkış amacına uygun olmayan şekilde kullanıldığına da dikkat çeken Bozkurt, “Bu firmaların K1 belgesi alamamış yük taşıması yasak olan Kamyon, Damperli Kamyon, Kasalı Tırlar ve firmalarla aylık kiralama sözleşmesi yaparak haksız rekabete yol açtığı dile getirilmektedir. Ortaya çıkan bu mağduriyetin giderilmesi için yasal bir düzenleme getirilmesi düşünülmekte midir?” sorusunu yöneltti.

CHP Konya Milletvekili Bozkurt, önergesinde ayrıca şu sorulara yer verdi:
– Ticari amaçla uluslararası eşya taşımacılığı yapma yetkisi olan C belgeli gerçek ve tüzel kişilerin yurt içinde de faaliyet göstermesi, K1 belgeli kişi ve firmaları mağdur etmektedir. C2 taşıma belgesi olan araç sahiplerinin, yurt dışından ucuz akaryakıt alarak yurt içinde eşya taşıması, K1 belgeli kamyoncu esnafını rekabet edemez hale getirmiştir. C2 yetki belgeli araçlar yüksek kapasiteye sahip olduğu için 4-5 kamyonun taşıyabileceği yükü tek seferde taşıyarak diğer esnafın esnafının iş yapma olasılığını düşürmektedir. Bu sebeple C2 belgelerinin yetki alanının sınırlandırılması düşünülmekte midir?

– R1 yetki belgesine sahip olmak için en az birer adet üst düzey yönetici ve orta düzey yöneticinin mesleki yeterlilik belgesine sahip olmaları veya bu nitelikleri haiz kişi veya kişileri istihdam etmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra R1 yetki belgesi sahipleri, eşya taşımalarında teslim alma noktası ile teslim etme noktası arasında makul bir taşıma ve teslimat süresi taahhüdünde bulunmak ve taahhüt ettikleri süre içinde eşyayı yerine ve alıcısına ulaştırmakla yükümlüdürler. İlaveten R1 yetki belgesine sahip olmak için başvuruda bulunanlarda oda ve vergi kaydı, en az 150.000 Türk Lirası sermaye ve bu işe elverişli bağımsız bir büronun kullanım hakkına sahip olma şartları istenmektedir. Belgenin fiyatı da 300 Bin TL civarındadır. Ne var ki, bu belgeye sahip olmak için yukarıda sayılı ve başkaca şartı yerine getirecek yeterlilikte olma zorunluluğuna karşın sadece Selçuklu/Konya kamyon garajında bile faaliyet gösteren 250 nakliye firmasından 4’ünün belgesi vardır. Bu sorun sadece Konya’da değil, Adana, Mersin, İzmir, İstanbul gibi lojistik ve nakliye firmalarının ağırlıklı faaliyet gösterdiği illerde de aynıdır. Belge yetki alanındaki iş tanımını yapma ve fatura kesme hakkına sahip olan sadece R belgeli firmalar iken, belgesi dahi olmadan işlem yapan çok sayıda “merdiven altı” diye tabir edilen firma, haksız rekabete yol açmaktadır. Konuyla ilgili Ulaştırma Bakanlığı’na çok sayıda şikayet ve mağduriyet başvurusu yapılmasına rağmen, yetkililerden bugüne değin olumlu bir yanıt alınmadığı bilgisi de ayrıca tarafıma iletilmiştir. Bakanlığın bu başvuruları değerlendirmemesinin ve gereğini yapmamasının gerekçesi nedir? Denetim mekanizmasının düzgün işlemediği iddiaları doğru mudur? Yukarıda bahsi geçen mağduriyetlerin giderilmesi için ne yapılması planlanmaktadır? Bugüne değin Türkiye genelinde R belgesine sahip olmadıkları halde, belge yetki alanındaki faaliyetleri yürüten kaç firmaya ceza kesilmiştir?

Sozculogo248x90

İŞÇİNİN ALACAĞINI SORDU

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt Konya, Karayollarında çalışan taşeron işçiler maaşlarını alamadıklarını dile getirdiklerini belirterek, Bölge Müdürlüğü ve Bakanlık yetkilileri ile yapılan görüşmelerde gerekçe olarak “ödenek yokluğu” gösterildi. Sıkıntının sadece Konya’ya özgü olmadığını, ülke genelinde de yaşandığını ifade ettiler. Anlaşıldığı kadarıyla Devlette para yok; durum vahim…

550060656


ANADOLU_TELGRAF_20150819_2

ANADOLUDA_BUGUN_20150819_5

KONYA_PUSULA_20150819_5

Bozkurt: TBMM derhal toplanmalı

CHP Milletvekili Hüsnü Bozkurt, “AKP’siz bir koalisyon için ülkenin kaderine el konulmalıdır.” dedi.
meclis

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, TBMM’nin derhal toplanması gerektiğini vurgulayarak, “AKP’siz bir koalisyon ile ülkenin kaderine el konulmalıdır” dedi. 

Ülkenin kan gölüne döndüğünü ifade eden Bozkurt, “Emniyet teşkilatı, istihbarat örgütleri ve ordu tarumar edilmiştir. Mezhep temelli dış politika çökmüş, terör örgütleri ülkede cirit atar hale gelmiştir. 3 milyona yakın Suriyeli mülteci, yurdun dört bir yanına yayılmıştır. Tehlike çanları çalan ekonomimiz, olası bir krize gebedir” dedi.

Bozkurt, “Anayasa’yı tanımayan, açık açık ‘Ben darbe yaptım, siz de TBMM’de oturun anayasanızı yazın’ diyebilen, kendini milli iradenin ve temsil edildiği TBMM’nin üzerinde gören, söylediklerinin ne anlama geldiğini fark etmekte ciddi güçlük çeken bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.

7 Haziran’da Cumhurbaşkanına “Başkan” olabileceği oyu vermemiş insanları ülkede kaostan sorumlu tutmanın anlaşılabilir olmadığını kaydeden Bozkurt, şöyle devam etti:

“Sorunun hukuk içinde, demokratik yol ve yöntemlerle ama mutlaka ve derhal çözülmesi gerekmektedir. Görev elbette ve kesinlikle TBMM’de, halkın % 60 oy verdiği 3 partinin omuzlarındadır. Gün, parti ve oy hesaplarını aşma, tarihi sorumluluk ve görev bilinciyle davranma basiretini gösterme günüdür. Demokrasimiz büyük tehlike altındayken ve yarın çok geç olmadan
TBMM derhal toplanmalı ve AKP’siz bir koalisyon ile ülkenin kaderine el konulmalıdır”

indir

KADRO SIKINTISI ÇEKEN 3.5 MİLYON MEMUR İÇİN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

meclis

Konuyla ilgili araştırma önergesi veren Bozkurt, 2014 Kamu Personeli Seçme Sınavına girmiş 1.128.032 lisans, 779.314 ön lisans ve 1.683.696 ortaöğretim mezunu olmak üzere 3,5 Milyon memur adayına, Kasım 2014/2 atamasında 5067 kadro verildiğini hatırlatarak, aynı şekilde Haziran 2015/1 atamalarında verilen 9600’ü sağlık personeli olmak üzere 13 Bin 213 kadronun, atanmayı bekleyen memur adayları için hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.

Birçok kamu kurumunun merkezi atamadan çıkartılmış olmasının da mağduriyetleri iki katına çıkardığını belirten Bozkurt, memur adaylarının dile getirdiği öncelikli taleplerden birinin merkezi atamadan çıkan kurumların sisteme geri dönmesi olduğuna dikkat çekti.

Yıllarca okuyup, büyük maddi ve manevi emeklerle KPSS’ye hazırlanan adayların bir diğer önemli sorununun da, kamu personeli alımında uygulanan mülakat sistemi olduğunu, pek çok kişinin KPSS neticesinde yüksek puan aldıkları halde merkezi atama yerine, mülakata tabi tutulduklarını ve bu durumun haksız rekabete ve şaibeye yol açtığını dile getiren CHP Konya Milletvekili Bozkurt, memur adaylarının mülakat sisteminin kısıtlı birkaç kadro dışında tamamen kaldırılmasının başlıca talepleri arasında yer aldığını belirti.

Önergesinde “KPSS’ye girmiş lisans ve ön lisans mezunlarının karşılaştığı bir diğer sorun, mezun oldukları bölümler ile ilgili Devlette ihtiyacı karşılayacak kadro bulunmamasından kaynaklanmaktadır.  

Üniversitelere  açılan fakülte ve yüksekokulların kamu istihdam ve ihtiyaç kapasitesi göz önünde bulundurularak açılmasına ilişkin bir çalışmanın yürütülmemesi, atama bekleyen memur adayı sayısının bu denli çok olmasının başlıca sebeplerinden biridir. İstihdam alanının sadece kamu olmadığı bilinmesine rağmen, bazı adayların mezun oldukları bölüm itibariyle özel sektörde iş bulma olanağının düşük olduğu dikkate alındığında, basit deyişiyle arz talep dengesinin titizlikle incelenmesi ve fakülte bölümlerine yeni bir düzen getirilmesi gerekmektedir.” ifadelerine yer veren Bozkurt, memur adaylarının bugüne dek pek çok kez farklı platformlarda sesini duyurmaya çalıştığını, sorunlarını içeren mektupları başta Cumhurbaşkanı olmak üzere ülke yöneticilerine ilettiklerini ancak taleplerinin karşılık bulmadığını söyledi.

Sayıları 3,5 milyonu bulan memur adaylarının tamamı için kadro açılmasını beklemek mümkün olmamakla birlikte, ilerleyen süreçte kamu atamalarında yüksek sayıda kadro açmanın her yıl katlanarak artan yığılmanın önlenmesi açısından önem teşkil ettiğini belirten CHP’li Bozkurt, araştırma önergesinde ayrıca şu ifadelere yer verdi: 

“Atamaların önündeki bir diğer sorun taşeron istihdamıdır. Eğitimini aldıkları alanda çalışmak memur adaylarının en doğal hakkı iken, ilgili birimlerde taşeron eliyle istihdam yaratmak, kadro bekleyen memur adaylarının hem hakkını gasp etmekte hem de kamu hizmetlerinde niteliğin azalmasına yol açmaktadır.”

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon kişiyi ilgilendiren kadro sorununun çözümü Meclis araştırması açılmasını istedi. 

549755812