Cumhurbaşkanı Hükumetten rol çalmaktadır

Dönem: 26 Yasama Tarih: 14.1.2016
MUSTAFA HÜSNÜ BOZKURT (Konya) – Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanı sürekli Hükûmetten rol çalmakta. 24 Kasım günü düşürülen Rus uçağı üzerine hemen sabahın köründe “Bir Rus uçağını düşürdük.” açıklamasıyla ülkemizi zor durumda bıraktı. Son olarak, Başhika’da bir IŞİD saldırısında 18 IŞİD militanının öldürüldüğü yolundaki söylemi Iraklı yetkililerce reddedildi, yalanlandı.
Ben, değerli Hükûmetimizi, Sayın Cumhurbaşkanımızın anayasal sınırlar içinde, yetkisini aşmadan ve Hükûmetten rol çalmadan görevine devam etmesi konusunda tedbir almaya çağırıyor, saygılar sunuyorum.

Diyanet’in skandal ‘baba-kız’ fetvası Meclis gündeminde

Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu’nda yer alan skandal soru ve cevabı ile ilgili tartışma TBMM gündemine taşındı.
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu bünyesinde, öz kızına şehvet duyma konusunda, müfessirlerden örnekler verilerek, böyle bir şeyin olabilirliğini ya da olmazlığını açıklayacak kafa yapısında insanlar olup olmadığını Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sordu.

DİYANET’İN SKANDAL ‘BABA-KIZ’ FETVASI, İTALYAN BASINININ MANŞETLERİNDE

Bazı belediye başkanlarının evlenen çiftlere dağıttığı dini bilgiler içeren kitapta 9 yaşından büyük kız çocuklarına nikah kıyılabileceğine yönelik bilgiler yer aldığını hatırlatan Bozkurt, kız çocuğunun 9 yaşından büyük olmasının, onu çocuk sınıfından çıkarıp çıkarmadığını, erişkin kabul ediliyorlar ise, 9 yaşından büyük çocuklara seçme ve seçilme hakkı verilmesinin düşünülüp düşünülmediğini sordu.
Başbakan Davutoğlu’na “Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sorumlu olarak, olayla ilgili soruşturma başlatılmış mıdır; başlatılması düşünülmekte midir?” diyen CHP’li Bozkurt, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada kamuoyunun büyük tepki ve öfkesine sebep olan ve sonrasında siteden kaldırılan cevap ile ilgili neden özür dilenmediğini, bunun yerine konuyu haberleştiren basın yayın organlarının haklarında neden dava açılmakla tehdit edildiğini sordu.

“DİNİ BİLGİLENDİRME PLATFORMU SALDIRI ALTINDA İSE NEDEN GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMAMIŞTIR?”

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş’in kurulun sitesinin son günlerde pek çok saldırıya maruz kaldığını açıklamasını hatırlatan Bozkurt, internet sitesi belirtildiği üzere siber saldırı altında ise neden söz konusu cevabın kamuoyundaki tepkilerin ardından silindiğini, gerekli önlemlerin önceden alınmadığını sordu.

“ADALET BAKANI ELİNDE DELİLER VAR İSE KAMUOYUNA AÇIKLASIN”

Önergesinde, “Dinimiz gibi toplumun en hassas noktalarından sorumlu bir kurumun daha dikkatli olması, dile getirildiği gibi “planlı ve kasti” bir eylem yapıldıysa, olaya anında müdahale etmesi gerekmez miydi?” diye soran CHP Konya Milletvekili Bozkurt, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın sosyal medya hesabından yaptığı “Paralel Devlet Yapılanması ve destekçileriyle beraber dinden-dindardan rahatsız zavallılar, şimdi de Diyanet’e itibar suikastı yapıyorlar”açıklamasını hatırlatarak, “Bekir Bozdağ’ın, konuyla ilgili soruşturma açılıp açılmadığı, açıldı ise tamamlandığı belli olmadan böyle bir açıklama yapmasına sebep olacak elindeki deliller nelerdir; kamuoyuna açıklanması düşünülmekte midir?” sorularını yöneltti.

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt’un Çalışan Gazeteciler Günü Mesajı

calısan gazeteciler günü mesajıGazetecilik, zamanı, mekanı, mesaisi olmayan, onu icra edinen kişinin kimi zaman en ağır şartlar içinde olduğu ve hatta kendini dahi unuttuğu, dünyanın en zor mesleklerinden biridir; hele ki, baskının ve korkunun egemen kılınmaya çalışıldığı bizim gibi ülkelerde çok daha zor.

 

İşte bu sebeple 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, artık kutlama mesajlarının yayınlandığı gün olmaktan çıkmış, basın emekçilerimizin her geçen gün artan sorunlarının gölgesinde bırakılmıştır. Nitekim, kalemlerini satmayarak halkı salt gerçeklerle buluşturdukları için hapishanelere konan, tartaklanan, tehdit edilen gazetecilerin varlığı sebebiyle, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde de alt sıralarda bulunan ülkemizde, demokrasinin varlığının en önemli unsurlarından biri olan özgür basın için yılmadan mücadele etmek hepimizin görevidir. Zira; gazetecinin özgür olması demek, toplumun özgür olması demektir.

 

Bu düşüncelerle, gerçekleri yazmayı ilke edinmiş tüm vefakar basın emekçilerimizin Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, özgür habercilik koşullarının sağlandığı ve özlük haklarının tesis edildiği yarınlar diliyorum.

 

 

Mustafa  Hüsnü Bozkurt

Cumhuriyet Halk Partisi

Konya Milletvekili

MESLEK HASTALIKLARI HAKKINDA SORU ÖNERGESİ VERDİ

MESLEK HASTALIKLARI SORU

CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Soru Önergesi verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

Günümüzde bireylerde baş gösteren sağlık sorunlarının birçoğunun temelinde meslek hastalıkları yer almaktadır. Çalışanlar meslekleri gereği birçok sağlık riski ile karşılaşmakta hatta sağlık açısından yüksek riskli bazı iş kollarında koruyucu önlemler alınmaması, çalışanların sağlıklarını ve hatta hayatlarını kaybetmelerine sebep olmaktadır. Türkiye’de ise, çalışma sürelerinin uzunluğu, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlığı göz önüne alındığında, her yıl yaklaşık 120 bin ila 360 bin arasında çalışan, meslek hastalığına yakalanmaktadır. Üstelik bu hastalıkların çoğunun, tanı sistemlerinin ve denetimlerin yetersiz olması sebebiyle mesleksel olduğu kanıtlanamamakta ve resmi olarak kayıt altına alınamamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın meslek hastalıkları tıbbi kayıt sistemi olmaması gibi ülke genelinde sadece Ankara, İstanbul ve Zonguldak’ta olmak üzere 3 adet meslek hastalıkları hastanesi bulunması da sağlıklı ve kesin bilgiye ulaşmak hususunda eksiklik arz etmektedir.

 

Bu bağlamda;

 

  • Son 10 yıl itibariyle meslek hastalığı sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısı kaçtır; bu ölümlerin meslek gruplarına ve hastalık tanılarına göre dağılımı nedir?
  • Son 10 yıl itibariyle meslek hastalığı tanısı konan ve bu sebeple tedavi görmüş veya halihazırda tedavi gören hasta sayısı kaçtır; meslek gruplarına ve hastalık tanılarına göre dağılımı nedir?
  • Son 10 yıl itibariyle Ankara, İstanbul ve Zonguldak’taki meslek hastalıkları hastanelerine başvuranların sayısı kaçtır? Mevcut hastaneler meslek hastalıklarına yakalananların tedavisini karşılamakta yeterli midir; başka kentlerde de meslek hastalıkları hastanelerinin açılması planlanmakta mıdır?
  • Meslek hastalıklarının takibi için Bakanlık bünyesinde tıbbi kayıt sistemi oluşturulması planlanmakta mıdır?

 

MESLEK HASTALIKLARI HAKKINDA ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

MESLEK HASTALIKLARICHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt Meslek Hastalıklarının Araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Araştırma Önergesi verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Anayasa`mızın 56. Maddesine göre herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir ve devletimiz herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenlemekle yükümlüdür.

Günümüzde bireylerde baş gösteren sağlık sorunlarının birçoğunun temelinde meslek hastalıkları yer almaktadır. Çalışanlar meslekleri gereği birçok sağlık riski ile karşılaşmakta hatta sağlık açısından yüksek riskli bazı iş kollarında koruyucu önlemler alınmaması, çalışanların sağlıklarını ve hatta hayatlarını kaybetmelerine sebep olmaktadır. Bu hastalıklardan korunmada işveren başta olmak üzere çalışanların, iş yeri hekimlerinin, iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının ve elbette devletin sorumlulukları vardır.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünya genelinde meslek hastalıklarına bağlı ölümler, iş cinayetlerine bağlı ölümlerin yaklaşık 5 ila 6 katı düzeyinde olup, her yıl 1 milyon 950 bin kişi meslek hastalıklarına bağlı rahatsızlıktan dolayı yaşamını yitirmektedir. Türkiye’de ise, çalışma sürelerinin uzunluğu, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlığı göz önüne alındığında, her yıl yaklaşık 120 bin ila 360 bin arasında çalışan meslek hastalığına yakalanmaktadır. Üstelik bu hastalıkların çoğunun, tanı sistemlerinin ve denetimlerin yetersiz olması sebebiyle mesleksel olduğu kanıtlanamamakta ve resmi olarak kayıt altına alınamamaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın meslek hastalıkları tıbbi kayıt sistemi olmaması gibi ülke genelinde sadece Ankara, İstanbul ve Zonguldak’ta olmak üzere 3 adet meslek hastalıkları hastanesi bulunması da sağlıklı ve kesin bilgiye ulaşmak hususunda eksiklik arz etmektedir.

Oysa meslek hastalıkları kontrol yöntemleri doğru şekilde uygulandığında ve işyerinde gerekli önlemler alındığında önüne geçilebilir hastalıklardır. Geçtiğimiz yıllarda kamuoyunun da yakinen tanık olduğu üzere, tedavisi olmayan ama önlenebilen bir hastalık olan silikozis yüzünden kot taşlama işçileri, yaşamlarını yitirmiştir. Her ne kadar kot taşlama işçileri kadar gündemde yerini almasalar da diş protez teknikerleri, seramik, maden, karayolu, tersane ve inşaat işçileri de slikozis ve berilyozis başta olmak üzere akciğer hastalıklarına, cilt, göz işitme hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıklarına yakalanmakta ve bu nedenle yaşamlarını yitirmektedir.

Meslek hastalıklarının önlenebilir hastalıklar olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu hastalıkları oluşturan sebeplerin belirlenmesi, meslek hastalığı nedeniyle hayatını kaybedenlerin ve yaşamsal faaliyetlerini sürdüremeyenlerin tespiti, meslek hastalıkları hastanelerine olan ihtiyacın belirlenmesi ve gereken önlemlerin alınması amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. Ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

Konya Milletvekili

Kabul Toplama Merkezleri Hakkında Soru Önergesi

KABUL TOPLAMA

CHP Konya Milletvekili Mustafa Hüsnü Bozkurt Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Soru Önergesi verdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

 

Aşağıdaki sorularımın Milli Savunma Bakanı Sayın İsmet Yılmaz tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT

           Konya Milletvekili

 

 

Özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde görevlendirilen askerlerin birliklerine katılırken ya da birliklerinden ayrılırken geçici olarak bir araya getirildikleri ve daha sonra toplu olarak nakledildikleri askeri alanlara, Kabul Toplama Merkezi denmekte ve bu merkezler vasıtasıyla askerlerin gidecekleri yere daha güvenli bir şekilde ulaştırılması hedeflenmektedir. Ne var ki, merkezlerin birçoğunun lavabo ve tuvaletlerin pislikten kullanılmadığı, yataklar ve koğuşların dışkı koktuğu, askerlere banyo imkanı sağlanmadığı döşemelerin paramparça, tavanların ise delik olduğu, musluklardan su akmadığı vb şikayetler kamuoyuna yansımaktadır.

Bu bağlamda;

  • Türkiye’de hangi illerde kaç tane Kabul Toplama Merkezi (KTM) bulunmaktadır?
  • Bu KTM’ler ne sıklıkla bakım onarımdan geçirilmektedir?
  • Yukarıda bahsi geçen iddialar doğru mudur; araştırılması düşünülmekte midir?

 

BEBEK ÖLÜMLERİNİN NEDENLERİ VE ÖNLENMESİ AMACIYLA ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

BEBEK ÖLÜMLERİTÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Bir yaşın altındaki bir çocuğun ölümü olarak tanımlanan bebek ölüm hızı,  bir yılda canlı doğan 1000 bebekten kaçının öldüğünü göstermekle beraber aynı zamanda bir ülkenin veya bölgenin sağlık sisteminin seviyesini göstermektedir. 

Annenin gebelikte, doğum sırasında ve sonrasında sağlık hizmetlerinden yararlanması bebek ölüm hızını etkileyen başlıca etkenler arasında yer almaktadır.  Yapılan araştırmalar bebek ölümlerinin, %60’ının doğumdan sonraki 1 ay içerisinde görüldüğüne, kalan kısmının ise ilk 1 aydan sonra başlayan ve 1 yaşına kadar olan ölümler olduğuna işaret etmektedir. İlk 1 ay içerisinde görülen ölümler ağırlıklı olarak doğumsal anomalilere bağlı olduğu için 1 aydan 1 yaşına kadar olan ölümlere göre önlenebilmesi zordur. Ancak; bir aydan sonraki bebek ölümlerinin çevre ve bakım koşullarının düzeltilmesi sonucu önlenebilecek hastalıklara bağlı olduğu, uluslar arası otoritelerce de sayısız kez kanıtlanmıştır.

TÜİK verilerine göre, Türkiye’de bebek ölüm hızı 2014 yılında artmış, 2013’te binde 10,8 olan oran 2014’te binde 11,1’e yükselmiştir. Sayılar ile ifade edildiğinde, 2013 yılında 13 bin 993 olan bebek ölümü, 2014 yılında 14 bin 821’e çıkmıştır.  Bebek ölüm hızının en yüksek olduğu il ise, binde 25.7 ile Kilis olurken, Kilis’i binde 17.9 ile Şanlıurfa, binde 17.7 ile Gaziantep ve binde 17.5 ile Şırnak izlemiştir.

Her ne kadar 2002 – 2013 yılları arasında bebek ölüm hızında düzenli bir düşüş sergilese de 2014 yılındaki artış ve Avrupa ülkelerinde bebek ölüm hızı ortalamasının binde 3 ila -4 arasında seyretmesi göz önüne alındığında, ölüm nedenlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde belirlenmesi gerektiği gerçeği ortaya çıkmaktadır. Nitekim ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren birçok demografik gösterge arasında bebek ölüm hızları en önemli olanıdır.  

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte birinci basamak sağlık hizmetlerinin giderek tüm toplumu kapsayan, koruyucu, tedavi edici olmaktan uzaklaşarak performansa ve ekonomik çıkarlara yönelik bir sisteme dönüşmesi, konunun da uzmanlarının dikkat çektiği üzere bebek ölüm hızındaki artışın asli sebepleri arasında gösterilmektedir. Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında açık farkla geride olduğumuz gerçeği ışığında özellikle koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi hususunda önemli adımlar atılması ve projeler geliştirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda bahsi geçen hususlar ışığında, bebek ölümlerinin nedenlerinin tespiti ve gereken önlemlerin alınması amacıyla, Anayasa’nın 98, TBMM İç Tüzüğü’nün 104. Ve 105. Maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.

 

 

Mustafa Hüsnü BOZKURT                                                                                                             

Konya Milletvekili