TBMM GENEL KURULU’NDA YAPTIĞIM KONUŞMA VE VİDEOSU-29.06.2016

TBMM GENEL KURULU’NDA YAPTIĞIM KONUŞMA VE VİDEOSU-29.06.2016

 

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 

400 sıra sayılı Kanun’un 18’inci maddesi üzerinde söz aldım. Tabii, böyle bir kanun üzerinde, günlerdir, bir gece önce saat 02.00’ye kadar, dün gece sabah saat altı buçuğa kadar çalışıyoruz. Güya çalışıyoruz, aslında itiraf ederim ki yaptığımız bir şey yok. Biz burada konuşuyoruz, sayın iktidar grubu ne söylersek söyleyelim çok da fazla kale almıyor, Sayın Bakan dinliyor ve sonra “Kabul edenler… Etmeyenler…” gidiyor. Dolayısıyla, ben hukukçu da değilim, bir doktor gözüyle baktığım zaman hakikaten ne yerseniz yiyin dediğimiz bir durumdasınız arkadaşlar, gerçekten söylüyorum.
Yani dün akşam Ilgınlı Ayhan Kaya diye bir çocuğumuz Diyarbakır Lice’de şehit düştü. Aynı saatlerde Bismil’de bir astsubayımız şehit oldu. Onun, Ayhan Kaya’nın babasını aramak için telefonunu edinmeye çalışırken televizyonlardan burada telefonlarımıza havaalanındaki patlama haberleri düşmeye başladı, 46 insan kaybettiğimizi öğrendik. Bugün Mardin Derik’te yine 2 askerimiz şehit, 3 askerimiz yaralı. Geçen sene 7 Haziranda bu salonlarda ilk defa yer aldığımız zamandan bugüne 730’dan fazla şehidimiz var, binlerce insan kaybettik ve burada sabahlara kadar devletin üç erkinden -elbette bir hiyerarşik sıra yoktur ama- en önemlisini yani mülkün temelinin nasıl bir iradeye teslim edilip edilmeyeceğini biz tartışıyoruz ama hiçbir sözün hiçbir kıymetiharbiyesi yok ne kadar haklı şeyler söylenirse söylensin. Yani ben hekimim, bana sayın grup başkan vekilleri bugün konuşma yapacağımı söyleyince gerçekten kanunu madde madde okudum. Yani ortalama bir zekâ sahibi ve ortalama eğitim sahibi kime gösterseniz, orada, insanların müktesep hakkının elinden alındığı da var, eşitler arasındaki eşitsizlik de var… Yargıtayın veya Danıştayın şu kadar üye sayısını 4 defa değiştirmişsiniz, daha önce aynı, tersi gerekçelerle üye sayısını arttırmışsınız. O zaman ki Başbakan Vekiliniz kalkmış demiş ki “Yüce Rabb’im verdikçe veriyor.” Şimdi, Yüce Rabb’inizin verdiklerinden feragat ediyorsunuz; o verilenleri gönderiyorsunuz, yeni şeyler istiyorsunuz.
Bakın, çok üzüntü verici ama hani siz çok öykünüyorsunuz… Gerçi fetih kutlamalarında da Fatih’siz fetih kutluyorsunuz tıpkı Mustafa Kemal’siz Çanakkale kutladığınız gibi ya da andığınız gibi diyelim. Şimdi, Fatih Sultan Mehmet’in çok önemli bir özdeyişini size aktarayım, diyor ki: “Aklı öldürürsen ahlak ölür.”
Arkadaşlar, sevgili AKP’li kardeşlerim; akılla hareket etmiyorsunuz, ahlakı yok ediyorsunuz. Gerçekten, samimiyetle söylüyorum. Ahlakın temeli özveri ve dürüstlüktür. Özveri başkaları için fedakârlıkta bulunmak, dürüstlük ise aldatmamaktır. Ahlakı yok ediyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) “Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.” diyor Fatih Sultan Mehmet. Milleti böldünüz kardeşlerim. Milletin bir yarısı öbür yarısıyla aynı şeye sevinmiyor. Bir yerde orman yangını çıkıyor, öbür tarafta orman yangını çıkıyor, iki yangına aynı anda üzülemiyoruz. Ve Fatih Sultan Mehmet diyor ki: “Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür, adalet öldüğünde devlet yıkılır.” (CHP sıralarından alkışlar) Kadıyı satın alıyorsunuz kardeşlerim, yapmayın, devleti yıkarsınız. O yıkılan devletin altında hep beraber kalırız. Bir gün biri bir düdük çalar, hep beraber altında kalırız, yapmayın.
Saygı sunarım.

Bu yazıyı sosyal medyada paylaş